Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doğal yaşamın korkunç şekilde yok edilmesi
Dönemin Ziraat Vekili Hasan Fehmi Bey, mecliste "hayvanat-ı vahişeyenin" itlafı ile ilgili kanunun uygulandığını ve bundan fayda gördüklerini anlattı. Rakamlar ise korkunçtu, 1924'ten 1925 Ocak ayına, bir yıl gibi kısa bir sürede içerisinde 362 ayı, 20 binden fazla tilki, 7900'den fazla kaplumbağa, 5 bin civarı çakal, 3975 sansar, 126 bin küsur tavşan, pek çok porsuk, köstebek, dağ keçisi, domuz, dağ sıçanı, atmaca, gelincik gibi türlü hayvanlar öldürülmüştü. Öldürülen kargaların sayısı 199 bin gibi yüksek bir rakamdı. Bir şaşırtıcı bilgi de 25 binden fazla serçenin öldürülmüş olmasıydı. En az bu rakam kadar sarsıcı olansa bir vekilin öldürülen serçeler için, "Keyif için avlanan şeyler" demesiydi. Çünkü ona göre aslolan domuzları öldürmekti. Yani yoksa "serçeyi çocuklar da öldürür(dü)."
Sayfa 117Kitabı okudu
Klasik müzikte bir deyiş vardır. Derler ki, ‘çayırlara taştık’. Ancak öyle tasvir edilebilecek geceler için kullanılır: Duvarlar yoktu, nota sehpaları yoktu, hatta enstrüman bile yoktu. Tavan yoktu, zemin yoktu, hep birlikte çayırlara taştık. Bir duyguyu betimler. -Tom Waits Şu an bunu okuduğunu biliyorum. Bu gece çayırlara taşmışız gibi hissettim, tek farkı, müzik çalmıyorduk. En güzel sohbetlerde ne konuştuğunu bile hatırlamazsın, sadece nasıl hissettirdiği kalır aklında. Havuzun yanında uzanırken sanki orada değil gibiydik. Beenin giremediği, tavanı ve duvarları ve zemini ve enstrümanları olmayan bir yerdeymişiz gibi hissettim.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
Yılanın yerde sürünmesine sincabın aklı ermez. Kap­lumbağa ile kirpi kıvırıldı mı tavşan kaçar. Bütün bu fark­lılığı insanlarda bulacaksın. Bırak öyleyse kendinden fark­lı olanı ayıplamayı. Bir insan topluluğu birçok etkinlik bi­çimi gerektirdiği zaman, mutluluğun birçok biçimlerinin çiçeklenişini desteklediği zaman kusursuz olabilir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Huu Bülent Efendi neredesin yine? Yüzünü ellerinle kapat- san da, kafanı dizlerinin arasına sıkıştırıp kaybolmaya çalışsan da, kollarını ve kafanı kazağının içine çekip kaplumbağa gibi küçülsen de çiğ renkli bir desensin ve her yerden seçiliyorsun. Bu ağlama, bu bakış, bu iç çekiş senin. Neşeli bir sözü taklit et- meye çalışan o ağır ses senin. Hüznü benimsemiş gülümseme- ni neşeye dönüştüremezsin. Mimiklerinden dökülen ağıt senin. En renkli kıyafetleri giysen de ellerine dökülen siyah kurum- lar senin. Biriktirdiğin tüm yüzleri tek tek çıkarıp taksan yüzü- ne, yine de bakışlarında telef olan o ordu senin. Kuşun dökülen teleği, yılanın çıkarıp attığı gömleği neyse senin yüzün de odur Bülent! Çıkarıp bıraktığın yüz kaybolmadan, başka bir yüz ye- niden palazlanacak suratının ortasında. Boş bir bankta oturur- ken yüzün gelip yanına oturmak isteyecek. Diğer banklar boş diyeceksin. Aldırmadan seni kenara itmeye devam edecek. Seni bankın ucuna ittikçe, kalkıp gitmek ile yerine sahip çıkmak ara- sında kararsız kalacaksın. Yüzüne sahip çık Bülent!
Sayfa 107Kitabı okudu
Aklıma Tavşan ile kaplumbağa fabl'ı geldi.
Av köpekleri henüz avluda oynaşıyor, ama avları, daha şimdiden ormanda ne kadar hızlı koşarlarsa koşsunlar, ellerinden kurtulamayacaklar.
Reklam
Tavşan uykudan uyanmış. Bir de bakmış ki kaplumbağa yarışı kazanmak üzere. Rakibi neredeyse ormana varmış.
Sayfa 15 - Mutlu YayıncılıkKitabı okudu
İşini ciddîye almayan tavşan, birinciliği kaplumbağaya kaptırmış.
Sayfa 16 - Mutlu YayıncılıkKitabı okudu
Yol, kaplumbağa için pek uzun, pek yorucuymuş. Uğraşmış, gayret etmiş. Bu yarışı kazanmaktan başka bir şey düşünmemiş. Sonunda ormana epeyce yaklaşmış.
Sayfa 14 - Mutlu YayıncılıkKitabı okudu
-Aman, yürüsün kaplumbağa. Daha yolun yarısında bile değil. Nasıl olsa yetişirim. Sonra da ağacın altında uykuya dalmış. Bu arada kaplumbağa ne yapıyor dersiniz? O çoktan yola koyulmuş. İşi ciddîye almış. Ağır ağır yürüyormuş.
Sayfa 13 - Mutlu YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tavşan için karşıdaki orman hiç uzak değilmiş. Eee... ne de olsa tavşan! Hızlı hızlı koşarsa kısa zamanda ormanda.
Sayfa 9 - Mutlu YayıncılıkKitabı okudu
Tavşan ne dediyse kaplumbağa kabul etmemiş. Israrla tavşandan daha hızlı koştuğunu söylemiş
Sayfa 7 - Mutlu YayıncılıkKitabı okudu
-En hızlı koşan hayvan benim. Bundan haberin yok galiba. Katıldığım tüm yarışmalarda birinci bendim. Evim madalyalarla dolu, demiş. Kaplumbağa da iddialı konuşmuş: -Kesinlikle kabul etmiyorum. Benden hızlı koşamazsın.
Sayfa 4 - Mutlu YayıncılıkKitabı okudu
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.